On My Lips ( Benim Dudaklarımda )
1.Bölüm
Gülüşlerimiz soğuk geceyi ısıtıyordu.Ellerim soğuk demiri kavramış kendimi siyah gökyüzüne adadım.
''Ah!Bak yıldız kaydı.Bir dilek tut''
Gülümseyerek yüzümü ona döndüm.
''Önce sen''
Başımı teslim edercesine sağ sola salladım.Gözlerimi kapattım.-Bu gece bir hatıra olarak kalmasın-
''Sıra sende''
Jung Min yaptıklarımı tekrarladı.Boş bulunduğum bir anda , sanki hissetmişcesine dudaklarıma yapıştı.
Gözlerim kocaman açılmıştı.Dileğimin bu kadar çabuk gerçekleşmesi beni şaşkına düşürdü.O an Tanrı'ya binlerce kez teşşekkür ettim.
Bu öpücüğün ortama kapılmadan değil içinden gelerek yapmasını diledim.
Bir süre sonra benden ayrıldı.Omuzlarımı okşayıp meşhur gülümsemesini gösterdi bana.Ben sadece tebessüm ettim.Onun yanında ne kadar sönük olduğunun farkındayım.Çok,çok fazla.
''Seni seviyorum''diye fısıldadı bana.
''Bunu söylemeni uzun zamandan beridir bekliyorun.Saçım kırlaştığında senin için uygun bir zamandı''
Güldü.
''Komik kız''
''Öyle.Şu anda bunu yazmalıyım''
''Aramızda bir hain mi dolaşıyor ?''
''Nedense bunu yapmak istemiyorum.Bu gecelik erteleyebilirim.''
Konuşmamızı sollandırıp arabaya doğru gittik.Kolunu omzuma attı.
''Askerlik arkadaşına merhaba de.''
Gülüştük. Dışardan liseli ergenlere benzediğimize yemin edebilirim.İçerdeki durum da bundan farklı değil emin olun.
''Bu akşam çok mu romantikdik''
Yüzümü bu düşünceyle buruşturdum.
''Öyleydik.İtiraf etmeliyim ki kusarsam kendimi iyi hissedebilirim''
''Vayy be!Bu ne açık sözlülük küçüğüm''
''Teklifi benim yapmadığıma d...Ne!Benimle dalga geçiyorsun''
''Evet.Ortamdan hoşlanmadığını sen söyledin.Bu konuşmalar bana yakışmıyor değil mi?''
''İyi bir şarkıcı olabilirsin ama dediğim gibi biraz daha devam edersen kusacağım''
Ağzını balon gibi şişirdi.Eğilerek:
''Buradan küçüğüm''
''Bana bir daha küçüğüm dersen tekmeyi yersin''
''yaa'' diyerek arabasına bindi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu gece mutlu geçiyorken bazıları için kötüydü.Bunlardan biri de Hyun Joong ve Hyung Jun'du.
''Ekildik'' diyerek somurttu Hyun.
''Bu akşam planları olduklarını söylemişti şaşkın''
''Sus!Sana hayatının en kötü gecesini hala yaşatabilirim''
Jun kaşlarını kaldırmış , yüzüne yapmacık bir şaşırma ifadesi takındı.
''Bütün gece kredi kartımı kaybettiğimi düşünerek geçirdim.Gittiğimiz her yere baktık , sorduk.Ama şansa bakar mısın , arka cebinde bir şapkanı cini yaşatıyormuşsun!''
''Kadın sapıkları unutma ve sen kartı unutuyorken aldım.Unutmuşum.Almasam da zaten aynı şeyleri yaşamayacak mıydık?Bunlara rağmen en kötü gece teklifim geçerli.''
Jun , Hyun'un ensesine vurarak:
''Kes''
Ayaklanıp masaya ücreti bıraktı.Bu geceden sonra bir süre kartlardan uzak durmak istiyordu.
''Nereye?''
''Çok soru soruyorsun.Kalkta takip et beni''
''Hey!Lider benim.Sen beni takip et''diyerek Jun'ı itti ve kapıya koşmaya başladı.
''Sen bittin''diye hırladı Jun ve Hyun'un peşinden koşmaya başladı.
''Sana beni takip edeceğini söylemiştim''diyerek kıkırdadı Hyun.
''Hyun dikkat et!''diye bağırdı arkasından Jun.
Hyun bir an afallasada genç kızın çığlığıyla kendine geldi.Jun da artık yanlarındaydı.Hyun kıza sertçe çarpmıştı.Kızsa yerde dizleri üstünde durmuş , elleriyle boğazını tutuyordu.Bir yandan da nefes almaya çalışıyordu.
Jun'ın beynin Hyun'un söyledikleri yankılanıyordu.-Hayatının en kötü gecesini yaşatabilirim-
Gecenin 2.vakasıyla Jun artık dizlerinin kendisini taşımayacağından emindi.Hyun'sa bayılmamak için kendini zor tutuyordu.
Jun kızı omuzlarından tutarak sarstı.Kızın astımı olduğundan emindi.
''Ne yapmalıyız''diye bağırdı kızın yüzüne.
Kız elinin titremesiyle çantasını işaret etti.
''Ça...çan''diyebildi sadece.
''Hyun çantayı getir''derken kızı yere yatırıyordu.
Hyun , Jun'ın 2.seslenişinde çantayı eline almış içindeki spreyi arıyordu.Spreyi bulup Jun'ın eline uzattı.
Jun spreyin kapağını açarak kızın eline tutuşturdu.Spreyle ne yapması gerektiğini bilmediği için çözümü kızın eline vermekte bulmuştu.
Kızı bir banka oturtmuş 2 yanınada kendileri geçmişti.Jun öldürücü bakışlarla Hyun'u yerin dibine sokuyordu.
''Cidden bana hayatımın en kötü gecesini yaşatabilirmişsin''diye tısladı.
''Ona kızma.Çarpma yüzünden olmadığına eminim.Her insan yolda yürürken sizinle karşılaşmaz.Hem de böyle bir gecenin ardından...''
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kyu Jong ve Young Saeng birbirlerine sokulmuş , gözlerini ekrana dikmiş evlerinde film izliyorlardı.Filmdeki her bir ses yükselişinde eldeki mısırlar havaya atılıyor , çığlık kervanına Kyu ve Young'da katılıyordu.
Kyu bu durumdan sıkılmış , birazda utanmış olacak ki kumandayı eline alıp filmi dondurdu.
''Devam etmek isteyeceğine emin misin?''
''Hayır''
İkisinin de sesleri titriyordu.İlk işleri filmi çıkarıp çöpe atmak oldu.Sonra da bu geceti unutacaklarına dair birbirlerine söz verdiler.
Kanepe ve yerdeki mısırları toplayıp mutfak tezgahına yığdılar.Onayı temizlerken tedirgindiler.Sanki camdan ne odluğu bilinmez birşey fırlayacak gibiydi.
Tam rahatlarmışlardı ki mutfaktan tıkırtı sersleri gelmeye başladı.Sesi ilk duyan Young olmuştu.
''Sende duydun mu Kyu?''
Gözleride yavaşça mutfağa kayıyordu.Kyu ise etrafını taramaya başlamıştı.
''Neyi?''diye sorarken aynı sesi yeniden duyuldu.
''Bu..bunu''
Birden 2'side kendilerini kuşanmış buldu.Young elinde yastık , Kyu sopayla mutfağa yaklaşıyordu.Önden gitmemek için birbirleriyle büyük mücadele veriyorlardı.
Tıkırtının sahibi yan evin kedisi kendini göstermişti.Young sanki çok kötü birşeymiş gibi ''kedi''diye çığlık attarak Kyu'nun arkasına saklandı.
Kyu tedirginliği bırakmış , kendini dimdik tutuyordu.Aklındaysa yarın komşusuyla arasıonda geçecek olan hararetli konuşma vardı.
Beğenmeniz dileği ile. <(^^,)>