Sinem evet öyle düsünmüyorum ama nedense finali begeniyorum
Bitmesine az kaldi^^
"Ne? Neden?" Epey bir sasirmistim.
"Güvenilir biri degil. Bak biz onunla sadece is arkadasiyiz. Ayni sirketten oldugumuz icin arada bir görüsürüz o kadar."
"Ne yani? Sirf sen onu sevmiyorsun diye görüsmeyeyimmi?"
Bana dogru birkac adim attiktan sonra ciddiyetini bozmadan "Bugün sizinle gezmesi, bize gelmesi tesadüfmü sence? Birseyler ceviriyor." dedi.
"Sen süpheci biri degildin Jung Min. Ne oldu birden?"
"Icimde kötü bir his var. Ondan uzak duracaksin tamammi?"
"Senin sözünle hareket edecek degilim."
Birbirimize ters ters bakarken Shin disari cikip yanimiza geldi.
"Dilin nasil oldu, agriyormu?" diye sordu bana.
Gülümsemeye calisarak "Hayir." dedim.
"Güzel. Yarin sirkete gelsenize. Prova yapacagim, dinlersin."
"Bilmem ki" Jung Min´e baktim. "Rahatsiz etmezmiyiz?"
Ona firsat vermeden Shin "Tabikide hayir" dedi ve Jung Min´e dönüp "Öyle degilmi Min?" diye sordu. Jung Min alnini kiristirip cevap vermeden yanimizdan ayrilip eve dogru yürümeye basladi.
Shin onun arkasindan siritarak bakti ve bana döndü.
"Yarin görüsürüz. Iyi geceler."
"Iyi geceler." dedim Jung Min´in arkasindan bakarak..
Basta Joon olmak üzere digerleri Shin´in fikrini begenince ertesi gün taksiyle sirkete gittik. Joonie ve Shin bizi kapida karsiladilar. Ikimizin arasina girip sevincle "Hadi gelin. Oppaniz Hyung Joon size heryeri gösterecek." dedi.
Gülümsedim. Bu cocugun tatliligi insanda dis agrisi yapar.
Dedigi gibi tüm binayi gezdirdikten sonra digerlerinin yanina gittik. Yemek molasi vermislerdi. Onlarla biraz oturduktan sonra Shin kolumdan cekti.
"Simdi bende sira. Hadi gel."
Gözlerim Jung Min´e gitti ve bize yine anlam veremedigim bir ciddiyetle baktigini gördüm. Ona baktigimi farkedince gözlerini önündeki tabaga dikip yemege devam etti. Kapida bekleyen Kang Shin´in yanina gittim ve prova odasina dogru yürümeye basladik.
"Ee Elif nasil buldun Koreyi?"
"Daha tam gezemedim ama güzele benziyor. Düzenli bir ülke. Insanlarida cok tatli."
"Öyleyizdir" dedi ve bir odanin önünde durup kapiyi acti. "Iste geldik."
Duvarlari kirmizi olan odanin icinde müzik aletleri ve birde siyah koltuk vardi. Beni koltuga oturttuktan sonra mikrofonun oldugu yere gitti ve kulakliklarini takti.
"Umarim begenirsin" dedikten sonra müzigi acip sarki söylemeye basladi.
Fena degildi. Hiphop sesine yakisiyor.
Aklima dünkü konusma geldi. Jung Min´in neden öyle dedigini düsünmeye basladim. Böyle süpheci olmak huyu degildi onun. Kiskandimi yoksa? Yok daha neler. Beni neden kiskansin.. Peki ya neden öyle dedi?
"Begendinmi Elif?" Shin´in sesiyle kendime geldim.
"Evet."
Gelip yanima oturdu.
"Ya beni?"
"Nasil yani?" Ne demek istedigini anlamamistim.
Gözlerimin icine bakarak "Beni begendinmi?" diye sordu.
Buda ne demek oluyor simdi? Saka yapiyor olmali. Gülmeye calistim.
"Bu tür sakalari sevmem Shin."
Yüzü ciddiydi.
"Saka yapmiyorum. Beraber takilmaya ne dersin?"
Bir an ne diyecegimi bilemedim. Sonra kendimi toparlayip "Olmaz Shin." dedim.
Siritarak bakiyordu bana.
"Neden olmaz? Yakisikliyim, ünlüyüm. Kizlar beni bir kere görebilmek icin birbirleriyle yarisiyorlar."
Sözlerine sinir olmustum. Bunlari söylerken gözlerime dik dik bakip siritmasi kizdirmisti beni. Demek ilk hislerim dogruydu..
"O kizlara git öyleyse. Ben istemiyorum!"
Ayaga kalkip gidecekken tuttu kolumdan, gözleri bilekligimdeydi.
Oda ayagi kalkti, öfkeden yüzü kizarmisti.
"Sebebi bumu? Jung Min icinmi reddediliyorum?"
"Bana bagirma! Hem alakasi yok ne Jung Min´i. Sacmalama."
"Hah! Simdi anladim.. Reddedilmeyi sevmem Elif."
"Sev sevme banane!" Kapiya dogru yürüdüm. Omzumdan tutup cevirdi.
"Ben istedigimi alirim Elif. Kimse engel olamaz."
"Beni etrafindaki kizlarla karistirma! Aptalca hareketleri birak!"
Tam agzini acti bagiracakti herhalde, birden yüz ifadesi degisti. Sinsi sinsi gülümsemeye basladi.
"Jung Min´in haberi varmi onu sevdiginden?"
"Ben kimseyi sevmiyorum!"
"Diyelimki gazetecilerin kulagina onlarla takildiginiz gitti. Neler olur sence?"
Aklima gecen sene yasanan bir olay geldi. Hyun ile Saeng bir gece kizlarla otururken görüntülenince cikan o pis haberler.
Korkuyla baktim Shin´e.
"Ne-ne demek istiyorsun?"
"Baslarinin derde girmesini istemezsin degilmi?"
Hayir yapamazdi. O 5 melek insani kimse üzemezdi. Buna izin veremezdim.
"Böyle birseyi yapamazsin."
Siritarak bana dogru birkac adim atti.
"Iste bu sana bagli."
Igrenerek baktim yüzüne.
"Ne istiyorsun?"
"Jung Min´e gidip benden hoslandigini söyleyeceksin."