Charismatic Love/Karizmatik ask

Bende hikayemi buraya eklemeye karar verdim ama bastan söylüyorum cok hatam var. Yeterince iyi yazamadim, idare edin^^ Bu benim yazdigim ilk hikayeydi, yazarken cok zevk almistim. Umarim sizde okurken zevk alirsiniz.

1. Bölüm

"Iste geliyorlar!"
Kapiya dogru dönüp gözlerimle aramaya basladim.
Iste! Bize dogru yürüyorlardi.
Donup kaldim inanamiyordum. Hersey nasilda birden oluvermisti.
1 ay önce Istanbulda yasayan kuzenim Semih arayarak koreli ünlü grup SS501´in konser vermek icin Türkiyeye geleceklerini söylemisti. Kendisine tercümanlik görevi verilmis, SS501´in hayrani oldugumu bildigi icin benide yanina cagiriyordu.
Uctum! Resmen uctum! Üstelik görmekle kalmayip bir süredir korece dersi aldigim icin konusabilecektim. Nasilda günleri sayiyordum. 2 gün önce almanyadan Istanbula gelmistim ve simdi havaalaninda onlari bekliyordum.
Kapidan cikip bize dogru yürüdüler. Hyun Joong ve Saeng önden yürüyorlardi. Yüzleri ciddiydi, ikiside bere ve gözlük takmislardi. Arkalarindan Kyu elinde telefonuyla yürüyordu. Peslerinden Jung Min ile Joon gülüserek geliyorlardi.
Hayal degildi, karsimdaydilar! Gercekte cok daha yakisikliydilar.
Semih kosar adimlarla yanlarina gitti, ona yetismeye calistim.
"Merhaba, ben Semih, tercümaninizim. Türkiyeye hosgeldiniz."
Liderle tokalastilar. "Kim Hyun Joong, memnun oldum."
Semih beni isaret etti. "Buda kuzenim Elif, sizi cok sever."
Gülümseyerek baslariyla selamladilar beni. Yutkundum. Konusacak durumda olmadigim icin bende basimi sallayarak selamladim onlari.
2 görevli gelip valizleri aldilar. SS501 icin getirtilmis özel arabaya dogru yürümeye basladik. Yürürken Semih birseyler anlatiyordu. Dinlemiyordum. Hala kendime gelememistim. Arabaya binip otele dogru giderken düsüncelere daldim. Normalde sanatcilara hayranlik besleyen biri degildim ama SS501 benim icin cok farkliydi. Onlarin birbirlerine olan baglari, hayranlarina olan saygi ve sevgileri, dogal ve dürüst olmalari beni kendilerine baglayan sebeplerin sadece birkaciydi. Hepsini ayri ayri seviyordum fakat Park Jung Min benim icin baskaydi. Ona asik degildim, tanimadigim icin olamazdimda. Sadece ne bileyim karakteri cok hosuma gidiyordu..
"Demek bizi seviyorsun." Birden irkildim. Arkamda oturan Jung Min bana dogru egilmis cevap bekliyordu. Ona dogru dönüp gülümsedim.
"Evet. Sarkilariniz cok güzel"
"En cok hangi sarkimizi seviyorsun?"
"En cok dinledigim You are my heaven, sözleri nasil desem.. Cok tatli"
"Tatli demek." Seslice gülünce Hyung Joon merakla bize dogru döndü.
"Jung Min neye gülüyorsun?"
"Hic canim tatli cektide."
Demek benimle egleniyordu.
"Öyleyse sana bir tatli yapayim, tam atlara layik."
Yanaklarini sisirip koltuga yaslandi.
Bunu canli görebilecekmiydim! Ne kadar sevimliydi.
Otele varinca görevliler kapilarimizi acti. Kapinin önünde bir sürü insan toplanmisti. Hizlica iceri girip onlarin kalacaklari odaya dogru yürüdük.
Tabi oda denirse. Ev gibiydi. Icinde hersey vardi. Iceri girer girmez Hyun Joong kendisini koltuga birakti.
"Off cok uykum var."
"Birseyler yiyip yatin öyleyse. Yarin Istanbulu gezecegiz."
Semihle Lider yarinki programi konusurlarken digerleri balkona cikti. Peslerinden gittim.
"Aah manzara süper." Görünce Joon´a hak verdim, sehir harika görünüyordu. Joon´a dönüp baktim. Bebek gibi masum bir yüzü vardi.
O an aklima birsey geldi. Onu ilk gördügümden beri yapmak istedigim birsey.
"Joon, yapmak istedigim birsey var."
Merakla "Nedir?" diye sorunca siritarak üstüne dogru yürüdüm. Bana hayretle bakarken ellerimi kaldirip yanaklarini sikmaya basladim.
"Budur."
Ellerimi cekerken digerleri gülüyorlardi. Joon ise hala saskin saskin bakiyordu.
"Güzel bir duyguymus maknae. Arada yaparim."
"Hey dur. Yasin kac senin?"
"Yirmi, neden?"
"Kimmis maknae. Oppan oluyorum senin saygisiz. Oppa de banaa!"
"Baby oppa." diye mirildandim. Somurttu.
"Elif koreceyi nerden biliyorsun?" Ahh Saeng´in sesi ne yumusakti öyle.
"Koreyi ve korelileri sevdigim icin kursa gidip ögrenmek istedim."
"Türklerin bizlerle bu kadar ilgilendigini bilmiyordum. Buraya gelecegimiz hic aklima gelmezdi."
"Sizi buraya getirmek kolay olmadi Saeng. Gelmeniz icin o kadar caba sarfeden hayranlariniz var ki.."
"Konser günü Triple S´lerimizi mutlu etmek icin herseyi yapacagiz."
"Bundan hic süphem yok. Yalniz bence sen fazla gülme."
"Neden?"
"Gülüsünün uyusturucu etkisi varda, hayranlarinin bayginlik gecirmesini istemezsin degilmi?"
"Hahaha komiksin"
Sevmistim Saeng´i. Durusunda asillik vardi gercektende prens lakabi tam ona göreydi.
Birden Hyung Joon telefonundan Super Junior-bonamana sarkisini acip elindeki hayali mikrofonuna bagira bagira söylemeye basladi. Jung Minde bale dansiyla ona eslik ediyordu. Bu hallerini videolardan cok izlemistim ama canli görmek bir baskaydi. Öylece bakakaldim. Bir insan bir sarkiyi ayni anda nasil bu kadar berbat ve güzel söyleyebilir?
Kyu Jong elini alnina götürdü.
"Ah tanrim, bari burada yapmayin. Kiz ne düsünecek."
Onlari öyle görmek o kadar hosuma gittiki kendimi tutamayip bende katildim. Bunu görünce Joon kocaman gülüp hayali mikrofonunu bana uzatti beraber söylemeye basladik. Bagirarak gülerek sarkimizi söylüyorduk. Jung Minde gülerek bale hareketleri yapmaya devam ediyordu.
Saeng Kyu´ya gülümsedi.
"Bak buda onlardanmis."
Sesimizi duyan Lider ve Semih ne yaptigimizi görmeye geldiler. Lider önce saskin saskin bakip güldü ve eski misirlilarin yaptigi o hareketleri yaparak dans etmeye basladi. Ne kadar egleniyordum!
Sarkinin bitmesiyle konserimize son verdik.
Semih elini omzuma koyup "Evet arkadaslar sizi gercek Elifle tanistirayim. Sizi görmenin saskinligini üstünden atip her zamanki deli hallerine geri dönmüs bulunuyor." dedi.
"Yaa Semih deliysemde akilli bir deliyim degilmi?"
Jung Min bir kahkaha patlatti.
"Akilli deli, bu güzeeel." Yanima gelip elini uzatti.
"Tanistigima memnun oldum."
Eger insanlarin dedigi kadar duygusuz oldugum dogruysa kalbim neden böylesine atmaya basladi?
Elimi uzattim.
"Bende.."
"Hadi yeter bu kadar dinlenin artik. Yarin erkenden gelip aliriz sizi. Iyi geceler."
Hepsi birden egildi.
"Iyi geceler Semih, iyi geceler Elif."
"Iyi geceler."
Otelden cikip eve dogru giderken mutluydum. 5 melekle tanismistim.

Eliiiiiiiiiiiiiiiiiiiffffffffffffffff süpersin ya...BU site bu hikayeden mahrum kalmamalıydı Çok iyi yapmışsın çok mutlu oldum
Her zaman en sevdiğim ilk hikaye olacak canım

Sineeeeeeeeemmmm tesekkür ederim canim
Biraz düzeltmeye calisacagim. Düzelttikce yeni bölümleri eklerim. Ilk yorumu senden aldigima cok sevindim ya vampir arkadasim benim

Aynen yasasin vampir kardesligi
Evet ya insallah sesi hic kesilmez. Albüm yapacagini duydugumdan beri acayip heyecanliyim. Bir an önce dinlemek istiyorum..

Elifcim süper olmuş gerçekten devamını sabırsızlıkla bekliyorum
"Öyleyse sana bir tatli yapayim, tam atlara layik." bu cümleye de koptum
Bizde de ne cevherler var

Begendiginize cok sevindim
Evet ophelia ayni hayali paylasiyoruz Aslinda yeterki gelsinler, tercüman olmamayada raziyim.

Duygu benim en komik buldugum bölüm daha gelmedi, onu bekle
Bu arada sen yeni bir hikaye yazsana^^

2. Bölüm

"Daridiri daridiri daridiri"
Telefonun sesiyle uyandim. Güne hergün Jung Min´in wake up call´i ile basliyordum. Bu agziyla alarm sesi cikaran, havuc yiyip bale yapan at´da beni kendisine ceken ne vardi acaba?
Hemen kahvalti yapip hazirlandim. Birazdan yine onlari görecektim. Allahim rüyadamiyim? Hala inanmakta zorlaniyorum..
Semih kapilarini calip acmalarini beklerken yine heyecanlanmistim.
Kyu acti.
"Hosgeldiniz, buyrun girin."
Icerden bagrisma sesleri geliyordu. Sesleri hemen tanidim. Tom & Jerry yine didisiyorlardi.
"Aptaaaal" Jung Min baby´yi yere atmis sacindan cekiyordu. "Sana kac kere cantami karistirma dedim!"
Yanina kosup "Jung Min dur ya ne yapiyorsun." derken bir yandanda kolundan cekiyordum.
Beni görünce ayaga kalkti ve hic birsey demeden Joon´a kötü bir bakis atip odasina girdi.
Kyu yanima gelip "Hep böyleler, önemseme" derken gülümsüyordu.
Salona bir göz attim. Hyun Joong koltuga uzanmis yatiyordu.
"Saeng nerede?"
Kyu siritarak "Sacini yapiyor" diyince bende siritmaya basladim.
Ah bu cocuk sacindan baska birsey düsünmezmi?
Joon ayaga kalkip liderin yanina gitti, galiba uyandiracakti. Uykusunun cok agir olmasiyla meshur olan bu adamin nasil uyandigini seyretmek büyük eglence. Bunu kacirmamaliyim diye düsünüp yanina gittim.
Hyun´a vururken "Lido uyaan, Semihle Elif geldiler." diye bagiriyordu ama Hyun Joong´dan cit yoktu.
Joon bana bakip "Bu böyle saatlerimizi alir. Hizli uyandirma yöntemimizi uygulayacagim" diyince merakla "Ne yapacaksin?" diye sordum.
Cevap vermeyip Hyun Joong´a yöneldi ve onu cekip sert bir sekilde yere düsürdü.
"Joon ne yaptiiin. Lider iyimisin?" diye bagirip yere cöktüm.
Gözlerini yavasca acip uykulu uykulu bakti bana.
"Aah elif günaydin. Iyiyim sen?"
Buda ne demek oluyor? Ben ayaga firlayip Joon´a saldirmasini beklerken adam gelmis bana hal hatir soruyor.
"Hyun hic birsey hissetmedinmi?"
"Yoo koltuk biraz kücüktü ama rahat uyudum."
Bu kadarda olmazdi.
Gözlerini ovusturup etrafina bakindi. Yerde oldugunu yeni farketmis gibiydi. Alnini kiristirip "Ben niye yerdeyim?" diye sorunca agzim acik kaldi.
"Sen cidden tam bir uzaylisin."
Jung Min dans ederek salonun ortasina geldi.
"Nasil olduum?"
Mavi tisört ve acik renkli jeans giyinmisti. Aslinda sadeydi ama onun üstünde öyle bir duruyordu ki..
"Her zamanki gibi sexy charisma olmussun." dedi lider esneyerek.
Hyun´un ilgisizliginden rahatsiz olup gözlerini bana cevirdi.
"Elif sen ne diyorsun?"
Mükemmelsin.
Bunu diyemezdim herhalde. Önemsemez bir tavir takinip yere baktim.
"Hyun´a katiliyorum."
Semih kagitlarindan bize dogru bakip "Arkadaslar hazirmisiniz?" diye sorunca Saeng iceri girip koltuga oturdu.
"Ben hazirim."
"Bende." Kyu´da yanina oturdu.
KyuSaeng ikilisi diye gecirdim aklimdan. Ne kadar sevimli ve yakisiklilar.
"Ikinizde cok fena olmussunuz. Sanirim sizi kizlardan korumam gerekecek."
Söyledigim sey hoslarina gitti, ikiside güldüler.
O an Jung Min´in bana baktigini fark ettim. Ciddi bir yüz ifadesi vardi.
Aklindan gecenleri duyar gibiydim. O sordugunda umursamaz ve soguk bir tavirla cevap verdim, digerlerine ise kendiligimden iltifat ediyordum.
Onlara söylemek kolaydi, dogal birseydi. Ama ona diyemiyordum.
"Hadi gidiyoruz." Hyun ayaga kalkip kapiya dogru yürümeye basladi.



"Semih burasi cok güzel!" Joon hayranlikla bakiyordu etrafina. Kapalicarsidan cikiyorduk.
"Begenmenize cok sevindim."
Yanimizda bir gezi rehberi vardi, bizi cok güzel bir sekilde gezdirip heryeri anlatmisti. Kapali carsidan cikmamizla görevini tamamlayip yanimizdan ayrildi.
O gidince digerlerinin önlerine gecip "Eveeet bundan sonraki gezi rehberiniz benim!" diye bagirdim.
Semih bana bakip güldü.
"Elif sen ne anlarsin istanbuldan? Kayboluruz."
"Sen yardimcim olursun. Hem kaybolunca cok güzel yerleri kesfediyorsun."
"Tecrübe konusuyor degilmi?"
Dil uzattim. Daha önce birkac kere gelmistim istanbula ama düzgünce gezememistim. En cok istedigim o yere bile gidememistim. Bugün orayi görmekte kararliydim.
Kyu bize bakti.
"Ee napiyoruz?"
"Elif alisveris merkezinemi götürsek? Alisverise ne dersiniz beyler?"
"Alisveriiiiiss!"
Gülerek Semihe baktim.
"Jung Min´in sevinc cigligi benim icinde gecerli kuzen."
Arabaya bindik, Semih sürüyordu. Bizde sarki söyleyerek egleniyorduk. Birden hizlica frene basti.
"Su trafik delirtecek beni."
"Aaaahhh" Saeng öyle bir bagirmisti ki birsey oldu korkusuyla hepimiz ona yöneldik.
"Saeng ne oldu?"
Sanki cok kötü birsey olmus gibi yüzünü burusturup "Sacim bozuldu. Semih dikkatli sür." diyince hepimiz öylece kalakaldik.
Bu cocugun hayatindaki en önemli sey saclariydi galiba. Hatta hayatindan bile daha önemli.
"Evet kuzen kaza yapma sakin. Problem ölmek yada yaralanmak degil. Saeng´in saclari bozulmasin yeter."
Arabada kahkalar koptu. Bunlar nasil sanatciydi böyle. Hic o meshur sanatci tavirlari yoktu. Cok ünlü olmus ama "insan" kalmislardi.

Bu bölüm de çok şekerdi

Bakalım neler olucak?

bencede çok hoş bi senaryo :)) tabi ki yazarken hepimizin hataları oluyoo sen bence hiç takma:))kesinlikle çok güzell devamını heyecanla bekliyorumm

Jung Min´in yeni fotograflarini gördünüzmüüü? Öldüm ya resmen öldüm
Begendiginize cok sevindim
Sinem yazarken en önem verdigim sey oydu galiba. Karakterlerini yansitmak.

Evet ya hala kendimde degilim. Uyuz Park! Beni bu hale getirmeye utanmiyormu?

3. Bölüm

Alisveris merkezine varmis magazalari geziyorduk. Jung Min´in büyük bir keyif aldigi her halinden belliydi. Yerinde duramiyordu. Gerci o hic bir zaman yerinde duramiyordu.
Kyu Jong´a baktim. Aynanin karsisina gecmis sapkalari deniyordu. Dogru ya, onunda sapka meraki vardi. Yanina gidince "Elif sence hangisi daha cok yakisiyor?" diye sorup sirayla takmaya basladi.
"Kyu hepsi cok yakisti ama su sari renkli sapkaya bittim."
"Öylemi? O zaman onu aliyorum. Kiz kardesime hediye secmemdede yardimci olurmusun?"
"Tabiki."
Ailesine cok bagli oldugu bilinen birseydi. Gittigi her yerden onlarada hediyeler alirdi. Sarkici olabilmek icin katlandigi zorluklar geldi aklima. Köyde yasadigi icin diger üyeleri kendisinden üstün görüp gruptan ayrilmayi bile düsünmüstü. Ama arkadaslari buna engel olmustu. Iyikide olmuslar. Grubun merkeziydi o, gidemezdi.
"Kyu sen cok özel birisin."
"Neden?" Sasirmisti.
"Öylesin iste. Insani rahatlatiyorsun. Yani nasil desem.. Firtinali bir denizi düsün, sen o denizi sakinlestirebiliyorsun."
"Tesekkür ederim." Basini önüne egdi, utanmisti. S harflerini söyleyisi ne tatliydi öyle.

Kyu´nun kardesi icin hediye sectikten sonra digerlerini aramaya karar verdim. Hyun ile Jung Min´i oyuncak bölümünde buldum. Hyun eline bir walkie talkie almis garip bir yüz ifadesi ile inceliyordu.
"Ne o Hyun? Onunla uzaylilarla iletisime gecmeyemi calisacaksin yoksa?"
Jung Min meshur kahkahasini atip elini liderin omzuna koydu.
"Yakalandin Hyun."
"Kes ya." Omzundaki eli itip yanimizdan uzaklasti.
"Ne yaptiniz, begendinizmi birseyler?"
"Eveet, cok güzel seyler var. Hadi gel beraber secelim!"
Elimden tutup beni cekmeye basladi.
"Jung Min yavas ya kosma!"
Gülerek daha cok hizlandi.
"Birak kolumuu!"
Paaatt
Sertce bir kizla carpistik. Kiz yere düstü. Basini bize dogru kaldirdi yüzünde kizgin bir ifade vardi. Bana bakarak bagirdi.
"Dikkat etsene!"
"Özür dilerim istemeden oldu."
"Istemeden olmusmus, Körmüsün kizim?" Birden yanimdaki Jung Min´i farketti, gözleri büyüdü.
"I´m sorry." Jung Min elini uzatip kiza kalkmasi icin yardim etti.
"Ö-önemli degil yani, i mean sey, it´s ok."
Kiza gülümsüyordu. Kolundan cekip oradan uzaklastirdim.
"Hahaha gördünmü kiz nasil sexy charismama kapildi, mükemmelim ben."
"Kendini begenmis, ukala, sersem herif!" Türkce saymaya basladim, kafam bozulmustu.
"Ne dedin?"
"Ne kadar harika oldugunu söylüyordum."
"Gercekmi?" diye sordu parlayan gözlerle.
"Yaa evet."
Hay senin karizmana..

Hyun´u kiyafetlere bakarken görüp yanina gittik. Elindeki gri kumas pantolonu gösterdi.
"Elif sence bu nasil?"
"Süper! Gri rengi seviyorum."
"Aah hangi gömlegi alsam?"
Jung Min bunu söylerken gözüme bir tisört takildi, elime aldim. Beyaz renkli, üstünde yesil bir ufo resmi olan bir tisört..
Kendimi tutamayip kahkahalara boguldum. Jung Min merakla bana dogru egildi, tisört´e bakinca oda kendine has o yildirim gülüsüyle basladi gülmeye. Hyun´da resmi görmüs, alindigi her halinden belliydi ama umursamiyorduk. Birbirimizin kollarindan tutmus gülüyorduk. Kafalarimiz birbirine iyice yaklasmisti. Gözlerimin icine bakip birden durdu, cekti elini. Yüzünde tuhaf bir ifade belirdi. Rahatsiz olmus olmaliydi.
Utanmistim, Hyun´a dogru döndüm.
"Liderim lütfen küsme, tutamadim kendimi."
Cevap vermedi. Aklima yemek yemegi ne kadar cok sevdigi geldi.
"Seni yemege götürürsem barisirmiyiz?"
Durakladi, karar vermeye calisiyordu. Birkac saniye sonra gülümseyerek "Insani hassas noktasindan vurmayi iyi biliyorsun." dedi.
"Ne sandin, hadiii yemege."
Digerlerini aramaya basladik. Joon, Kyu ve Semih beraberlerdi. Geriye bir Saeng kalmisti. Neredeydi bu cocuk?
Sonunda onu bulduk. Yanina iki kiz gelmis, ingilizce asilmaya calisiyorlardi. Saeng´in bize attigi bakista beni kurtarin der gibi bir hali vardi. Yanina gidip kizlara "Selam kizlar, arkadasim cok tatli degilmi?" diye sordum.
"Ayy evet ya coook sekeer."
"Öyle öylede.." Üzüntülü bakislar attim.
"Ne oldu sevgilisimi var yoksa?"
"Hayir yok ama o sey nasil desem kizlarla ilgilenmiyor."
Ikisi ayni anda ciglik atti.
"Nee!"
Gülmemek icin zor tutuyordum kendimi.
Saeng´i bastan asagi süzdüler. Garibimin ona yaptigimdan haberi yok neler oldugunu anlamaya calisiyordu. Digerleri olayi izliyorlardi. Umarim Semih anlamamistir.
"Ya öyle maalesef."
"Üff ya zaten yakisikli erkekler hep ya evli yada bunun gibi olurlar."
Bende onlar gibi ic cektim.
Biri Saeng´in elinden tutup "Rahatsiz ettigimiz icin özür dilerim bacim." diyince dislerimi iyice siktim. Gülmemeliydim!
Arkalarini dönüp gidince Saeng "Ne dedin elif?" diye sordu.
"Seni rahat birakmalarini söyledim Saeng´cim."
"Ya o kiz niye öyle elimi tuttu?"
"Rahatsiz ettik kusura bakma dedi."
"Tesekkür ederim."
"Önemli degil. Ayni seyi her zaman yaparim."
Tam o sirada Semih "Seni kücük yalancii!" diye bagirdi.
"Kuzen!" Olamaz beni ele verecekti.
"Semih sen dünyanin en iyi en yakisikli kuzenisin."
"Paahh. Asyanin bir numarali grubunun üyesiyle eglenmeye utanmiyormusun?"
Saeng´e döndü. Ben bitmistim.
"Sana bacim dediler."
"O nedir?"
"Kiz kardes demek oluyor."
Prensin gözleri büyüdü.
"Bana niye öyle diyorlar?"
"Elif senin sey oldugunu söyledi. Sey ya, kizlarla ilgilenmedigini."
"Neee!" Elini kalbine götürdü, benzi atti. Cenesi yere düsecek gibiydi. Iri gözlerle bana bakti.
Digerleri gülmekten yere yikilmisti.
"Saeng seni onlardan kurtardim iste. En kolay yol buydu."
Agzi hala acikti.
Jung Min gülerek yanima gelip elini omzuma koydu. Yüzümü ona dönmedim. Bakislarimin beni ele vermesinden korkuyordum.
"Gittikce kanim isiniyor sana."
Oysa benimki kayniyordu..

Çok güzel olmuş canım ellerine saglık...sen devam et ilkler her zaman hatalı olur yaza yaza gelişir meraklanma...heycanla diger bölmleri bekliyoruz fazla bekletmessende seviniriz...:D

Ay yok böle bişeyy yaa okurken o kadar eğlendimkii anlatamam eliff süper komedi dram olmuş
Saengin o arabadaki saçlarım bozuldu bağırmasına koptum
Tabiki kızların bacım demesi ve öylece tanıştırılması süper fikirdii ee jungmin başrolde olunca böyle komik oluyor

Eh sonuç olarak o jung min degil mi...böyle olması kaçınılmaz :P

Gerçekten öle selincim benim gifim gitmiş bu arada hyunun göz kırptığı üzüldüm ya

Aaaaa evet...niye gitmiş ya ben çok seviyodum o gifi i :(:(:(:(:(:(