Bayan Dans bölüm 9 Taemin'le gece muhabbeti

Bölüm 1

Jun tedirginlikle ellerini ovuşturuyordu. Hyun'un arkasına saklandı. "Jung Min....!" dedi kaçmak istermiş gibi. Jung Min ona baktı. "Ne var Jun?" diye sordu. "Iııı, ben gidiyorum!" dedi. Jung Min aldırmamıştı. "Nereye? Şirkete mi ?" diye sordu. "Şey , tatile..." dedi Jun. Jung Min iste şaşırmıştı. Hyun arkasını dönerek Jun'a baktı. "Ne tatili?" diye sordu. Jun yine "ıııı!" lamaya başlamıştı. "Annem şirketle görüşmüş. Beni iki haftalığına tatile götürecekmiş. Ve hiçbirinizi istemiyor yanımda. Sizin yüzünden onu göremediğimi ima ederek beni bir güzel azarladı." dedi en sonunda Jun. Jung Min ayaklanmıştı. "Sen gidiyorsan bizde geliriz!" dedi. "Ben sizin hiç bilmediğiniz bir ülkeye gidiyorum. Yurtdışına kaçırıyor annem beni. İyi bir otel bulmuş. İki hafta onun yanında kalmak zorundayım. Yoksa beni yıllarca deli edecek!" dedi. "Hangi ülkeymiş bu?" diye sordu Saeng. Jun o an kahkahayı bastı. "Türkiye!" diye cevap verdi.

İki Hafta sonra havalimanı...

Jung Min Jun'u özlemişti. Jun uçaktan inerken yanında biri vardı. Bir kızdı. Jung Min dahil herkes şoktaydı. Kızla gülüyordu Jun. Jun onları görünce hızını arttırdı. Arkadaşlarıyla kucakladıktan sonra Kızı tanıttı. "Bu Ece. Otelde tanıştığım bir bayan. Dansçı. Ve kesinlikle dansını görmelisiniz. Ben herhalde bu dünyada her zaman dört ayağının üzerinde düşen biriyim. Otelde hiç koreli olmadığından yakınırken Ece'yle tanıştım. Kore Dili ve Edebiyatı öğrencisi. Bu seneyi burada Seul Üniversitesinde okuyacak. " dedi jun sevinçle.
"Abartma Jun. Neyse artık bir otele bırak. Çok yoruldum. Yarın ev arayacağım!" dedi kız garip bir aksanla. Çok güzeldi. Kırmızı , hatlarını gösteren bluzuyla çok güzel duruyordu. Altında siyah kot mini etek vardı. Saçları açıktı. Beline geliyordu. Açık kahverengi gözleri çok hoştu. Hyun etkilenmişti. Saeng onun hangi saç ürünlerini kullandığını merak ediyordu. Kyu ise elindeki çantayı ne kadara aldığını? KJung Min kızdan şimdiden nefret etmişti.
Jun kıza öyle bir baktı ki Kız "Ne var?" diye sordu. Jun kararlılıkla kollarını birbirine doladı. "Benim odamda kalacaksın Ece. Seni otel köşelerinde süründüremem. Ayrıca annem bunu yaptığımı duyarsa beni gebertir. Ve arakdaşlarımda benimle birlikte yanarlar. Ayrıca benim odamda iki katlı yatak var." dedi Jun Jung Min itiraz etti. "Alttaki yatak benim!" dedi hemen. Hyun bunu duyunca Jung Min'in kafasına geçirmek üzereyken Jun'un cevabı Hyun'u durdurdu.
"Üzgünüm kardeşim ama orası benim odam. Ve Noona'm odamda kalacak. İtiraz edebileceğini sanmıyorum." dedi Jun sonra Kızın elinden tutup onu havalimanından çıkardı. Çocuklar Jun'un arabasını getirmişlerdi. Ona bindiler. Jun diğerlerini beklememişti bile. Çocuklar onu başka bir arabayla takip ettiler.
Eve vardıklarında Hyun'un köpeği bahçede dolaşıyordu. Ece'nin çığlığını duyan herkes meraklanmıştı. Jun ise sorunu anlamıştı. Ece'yi belinden tutup kendine çekti.
"Hyun köpeğini bağlar mısın?" diye sordu o an JungMin'in aklına şeytani bir plan gelmişti

Canım hikayene ilk yorum benden olsun güzel bir hikaye olmuş devamını bekliyorum sabırsız biriyim umarım hemen yeni bölüm gelir

bnde bkliyorum yni blümünü hmn yaz çok gzl jung minin planını mrk ettm

Ahaaa jung min in aklına bir plan geldiyse hikaye süper olur hikayen çok güzel olmuş devamını bekliyorum...

Bölüm 2

Ece gecenin yarısında hıçkırmaya başlamıştı. Bu kötüye işaretti. Yatakta kalkıp yatağın ortasına oturdu.Sadece köpekler etrafta olsuğu zaman hıçkırırdı. Korkuyla "Jun!!é diye mırıldandı. Birden odanın kapısı açıldı. İçeri sarışın bir köpek girdi. Ece çığlığı basmıştı. Korkuyla titremeye ve hıçkırmaya başlamıştı. Elinde değildi. Jun ayağa kalkmıştı. Köpeği ve kapı aralığından Jung Min'i görmüştü.
Ece'nin çığlığı diğer üyeleri de uyandırmıştı.
Jung Min bu arada onlara görünmeden bodrum katta ki oyun odasına inmişti. Jun Köpeği kucağına alıp aşağı indirip bahçeye attı. Köpeği zincirleyip anatharını yanına aldı. Ecenin bu arada tansiyonu düşmüştü. İki katlı yatağın üst katından yere düşerken Kyu onu yakalamıştı. Kızın üzerinde beyaz bir gecelik vardı.
Kyu onu kendi odasına götürüp kendi yatağına yatırdı. Annesine yaptığı gibi nabzını kontrol etti. Nabzı düzelmişti.
Kyu rahatladı. Saeng'e baktı. "O iyi. Ama köpek nasıl içeri girmiş?" diye sordu Kyu. Saeng cevap vermeye ağzını açmıştı ki Jun öfkeli bir hayvan gibi içeri girdi. "O lanet olasıca nerede? Nerede diye soruyorum?" diye bağırdı. Kontrolden çıkmıştı.


Hyun onun omzuna dokundu. "Kimi soruyorsun Jun?" diye sordu. Jun kahkaha attı. "Eve köpeği kim aldı sanıyorsunuz? Tabii ki Jung Min!! Nerede o köpek ?" diye bağırdı tekrar. Sonra bir an sanki delirmiş gibi bakıp "Yerini biliyorum zaten diye mırıldandı. Hızla merdivenlerden inmeye başladı. Saeng ve Hyun onun arkasından gitmişlerdi. Kyu o an neden Jun'un bu kıza bağlı olduğunu anlamıştı. Kız bir melekti.
O Double S meleğiydi. Pürüzsüz teni ,akııllı bir bayan oluşu, komik kahkahası , hem birinden özellik taşıması... Ece o grup için yaratılm ış olmalıydı.
Jun hızla oyun odasından içeri girip Ayağa kalkan Jung Min'e bir yumruk attı.
"Şerefsizz!!!" diye mırıldandı Jun. Jung Min ona baktı. "O kızı nedne bu kadar savunuyorsun?" diye sordu. Jun'un cevabı o kadar netti ki Jung Min bile şaşırmıştı. "Çünkü onu seviyorum. O benim kız kardeşim. Onun kadar neşeli biriyle tanışmadım daha önce. Bir yerlerini yaraladığında bile gülebilien biri o. Ayrıca onun sayesinde hiç tanımadığım duyguları bir anda yaşadığım. Sahiplenme, kıskançlık ,bir abi gibi olabilme... Onu seviyorum Jung Min! Ve bu gece ona sataşmakla hayatının hatasını yaptın!Uyandığında suçluyu direk gösterecek ve göstereceği sen olacaksın Jung Min. Senden intikamını çok kötü olarak alacak!" dedi Jun ve geri Ece'nin yanına çıkar.


ERtesi Sabah....
Jung Min'in çığlığı tüm evi sarsıyordu.
"AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"
Ece sesi duyunca gülmeye başlamıştı. Jun'da gülüyordu. Hyun Saeng be Kyu neler olduğunu anlayamamışlardı. Birdne mavi kafalı biri mutfağın ortasına atladı. Bu Jung Min'di. Gece Ece uyanmış ve bir şişe mavi gıda boyası bulup bunu Jung Min'in şampuanına karışmıştı. Jung Min'in saçları artık maviydi. Hyun bunu görünce neredeyse yemek boğazında kalıyordu. Saeng ve Kyu ise ağzlarındaki çayları birbirine püskürtmüşlerdi.
"Ödeştik Jung Min Sunbae. İntikamım alındı!!" dedi Ece saçlarını geriye atarak. Jung Min biirden onun gibi gülmeye başlamıştı. "Görüşeceğiz!!!!!!!"

Ayyy şimdi meraktan çatlıcam yeni bölümü büyükkk birrrr sabırsızlıkla bekliyorumm

Bide ece jun un kızkardeşimi orayı pek çözemedim gece gece kafam basmadı

Bu bölümde çok güzel olmuş canım çok güldüm ya

yni blmü çbk yz ltfnn

ay gülmekten ölüyorum süper bir intikam yaa mavi saçlarıyla min
çok güzel giidiyor canım ellerine sağlık

mvi sçlı hlni grblsydm şimdkinden dha çk glrdm ksnn

Bölüm 3

Ece Jung Min'e baktı. "Neyse , Bugün pazar günü. Saç boyası alır saçlarını boyarız!" dedi Jun. "Ben zevkle boyarım!" diye bir ses çıktı Ece'den. Jung Min hırsla yumruklarını sıktı. "Bir bayan olmasam sana bir yumruk atmış olurdum!" dedi Jung Min. O an Jun'dan büyük bir kahkaha çıktı. Ece'de kıkırdıyordu.
"İstersen bana yumruk atmayı deneyebilirsin Jung Min. Bana dayak yiyecek olan ben değil sen olursun!'" diye iddialaştı Ece.
Jun ekledi. "Onu bir aygırı yere devirirken gördüm Jung Min. Aygır iri yarı bir rustu. Rusu yere yatırdı." Jung Min ve diğerleri şaşırmıştı.
"Neyse .... Benimle alışverişe gelmek isteyen?" diye sordu Jun. "Ben varım..." dedi Saeng. Zaten hiç bir alışverişe hayır diyemezdi. "Bende varım!" dedi Ece.Hızlıca hazırlanıp dışarı çıktılar. Jung Min özel bir kuaför çağırmıştı eve. Jung Min'in saçları eski haline dönerken Hyun gülmeden duramıyordu

.....Alışverişte.........

İki bedenden de bir elektrik geçmişti. Adam bir anlık titredi. "Çok özür dilerim!" diye geri çekildi. Kız gülümsedi. "Önemli değil. Siz beğendiyseniz alabilirsiniz. Ben aslında Müslümanım yani haç takamam. Ama çok hoşuma gitti." dedi kız. Koreli olmadığı açıktı. İki erkek kıza doğru yaklaştı. Biri erkeğin arkadaşı Saeng'ti. Diğeri ise SS501 grubundan Jun'du.
"Öyle kaçıp gitme Ece bir daha. Yüreğime inecekti. Noona'!!!!" dedi Jun.
Erkek şaşırdı. Saeng kolunu ona attı.
"DBSK'nin ünlü lideri Hero'nun burada ne işi var acaba?" diye sordu Saeng. Hero güldü. "Alışveriş Saeng. Bu güzel bayanı görünce günüm renklendi!" dedi Hero. Kızın ellerini görünce iyice kendinden geçti. Elleri çok güzeldi.
Girls Generation grubundaki Jessica'dan bile daha güzeldi elleri.
Kız kıkırdadı. "Sizi şimdi hatırladım. Açıkcası hayranlarından biriyim Bay Hero. Bir video izlemiştim. Beni güldürmekten neredeyse yerlere düşürüyordunuz!" dedi kız.
"Hımmm... " dedi Hero. Kız bir aşk meleği gibiydi.
"Acaba sorun olmazsa bir şey isteyebilir miyim sizden hanımefendi ?" diye sordu Hero. Kız meraklanmıştı. "Buyrun?" diye sordu kız. Hero kolyeyi aldı eline. "Bunu takarak bu gece benimle bir akşam yemeği yer misiniz?" diye sordu. Ece şaşkınlıktan bayılacaktı az kalsın. Kolyeyi eline aldı.
"Zevkle takacağım Bay Hero. Ayrıca yemek teklifinizi de kabul ediyorum. Bu gece sakin geçmesi çok önemli. Dün gece tatsız bir olay geçirdim de..." dedi Ece. Hero üzülse de gülümsedi. "Yemek teklifimi kabul ettiniz için çok mutluyum Bayan Ece. Bu akşam sizi alırım!" dedi. Hero kasada kolyenin parasını öderken bir elbise gördü. Straplez elbise yerlere kadar uzuyordu. Rengi bembeyazdı. Göğüs altından aşağı doğru iniyordu.
Kasiyere o elbiseyi gösterdi. "O elbiseyi de istiyorum!" dedi. Kadın elbiseyi direk Hero'nun gösterdiği Ece'ye götürdü. "Bay Hero bunu giymenizi istedi. Hanım efendi!" dedi kasiyer. Bu arada Hero mağazayı terk etmişti.
Jun sinirlenmişti.
"Bakıyorum sana tutuldu Ece. " dedi imalı imalı.
Saeng bile şaşkındı. " Bu ilk kez oluyor. Normalde Hero çok utangaçtır." dedi. Ece gülümsedi. "Benim cazibeme girdi!" dedi.

..........Evde..............
Jung Min şaşkınca Saeng'i dinliyordu.
"Yani Hero bu gece onunla hem yemek yiyecek hem de onu izleyecek öyle mi?Nasıl dayanacak merak ediyorum!" diye mırıldandı. Hyun güldü. "Jung Min sen kör filan mısın? Ece çok güzel bir bayan. Ama senin gözünün intikam bürümüş. Bak bu gece çok güzel olacak!" dedi Hyun. Jun birden Saeng'i çağırdı. "Ece seni istiyor Saeng." dedi. Jun sadece o katta olanların duyabileceği şekilde. "Kraliçe bak sen. Ayağına çağırıyor!" dedi.
Saeng ona kötü bir bakış attı.
Hyun ise iç çekti.
Saat yedi olurken Ece gülümsedi. Mükemmel olmuştu. Beyaz elbisesi kristalli haç kolyesi. Topuzu... Saçlarındaki inciler.

Jun'a kendisini taktim etmesini söyledi. Jun Merdivenlerin başına çıktı. "Kraliçe Ece hazretleri bu akşam için hazırlar!" dedi Jun.
Ece kolunda Jun'la beraber inerken Jung Min başından vurulmuş gibi sendeledi. sabahtan beri can düşmanı olarak bildiği kız fazlasıyla güzel olmuştu. Saçlarındaki inciler, boynundaki kristal haç,beyaz elbisesiyle çok güzeldi.
Jun kıskançlıkla ona bakıyordu. Üzerinde nedense garson üniformasına benzer bir üniforma vardı. Ece o kadar hoş ve zarif yürüyordu ki Hyun en sonunda onu alkışladı. Kyu'da alkışlıyordu.
Jung Min ise kıskanmıştı. Eceyi başka birinin kollarında düşünemiyordu. Öfkeyle yumruklarını sıktı. Kapı çalındı. İçeri tüm yakışıklılığıyla Hero girdi.
Elinde büyük bir demek beyaz gül vardı. "Sana uygun olur diye düşündüm!" dedi.Ece çiçekleri kabul ederken Jung Min eline bir küçük heykel aldı. Ece çiçekleri bir vazoya koydu. Hero aniden Ece'yi kendine geçip Ece'yi koklayınca Jung Min'i iyice delirdi.
Elindeki melek heykelinin kafası çat diye kopunca iyice deliye döndü. Heykel üçüncü parçağa bölünürken Ece ve Hero evden çıkıyorlardı.
Heykel Jung Min'in elinde toza dönmek üzereydi. " Benimle gelmek isteyen ?" diye sordu birden Jun. Diğeri kaşlarını kaldırdı. Jun gülümsedi. "Onları yalnız bırakacağımı mı düşündüğünüz?" diye sordu. "Garson olarak yanlarına sızacağım. Kız kardeşimi o ünlü züppeye emanet edemem. " dedi . Jung Min elini
kaldırdı . "Ben varım. Sonunda Ece'yi deli etmek var! dedi. Diğerleri de uzaktan izlemeye karar verdi.
Restrona vardıklarında restron sahibiyle konuştular.

Adam izin verdi. Jung Min o masaya hizmet edecekti. Ece'de Hero onu fark etmemişlti. Sahte bıyık ve peruk takıyordu.

".... Beni derinden etkilediğini söylemeliyim Ece. İlk kez senin gibi biriyle rastlıyorum. Çok ama çok güzel bir bayan olmana karşın aynı zamanda inanılmaz derece de çekicisin. Tüm siyasetçiler metreslerine değil sana bakıyorlar şu an....." diye iltifatta bulundu Hero. Ece güldü. "Ben bir Türk Kadınıyım ondandır!" dedi.
Jung Min içinden Ukala diye mırıldanırken Hero güldü. "Çok alçak gönülllüsün . Ellerin beni derinden etkilediler. Çok güzel ve ilginçler..." dedi. Ece gülümsedi.
Jung min şarap servisi yaparken artık Hero ilişkiyi ilerletmişti.
"Sizin gibi bir bayanın yatağımı ısıtmasını isterdim. Sizi tatmin etmek ilginç olurdu herhalde ...." dedi Hero. Jung Min bunu duyunca şaşırıp kalmıştı.
"Maalesef yatağınızı ısıtacak başka bir bayan bulmanız gerekecek Hero'cuk. Çünkü evlenmeden hiç bir Türk kızı bekaretini başka bir erkeğe vermez. Namuslu kadınlarız biz. Ama bizim eşlerimiz şanslıdır. Biz adamımızı sever , ona zevkler yaşatır. Kucağına en az üç çocuk koyarız .... Bizden daha doğurgan bir ırk bulamazsınız. Yani isteseniz bile beni yatağa atmak için benimle evlenmeli ve parmağıma bir yüzük takmalısınız..." diye lafı yapıştırmıştı Ece.
"Doğurgan bir Türk kızı.... İlginç. Yani sizinle evlenemeden beni yatağanıza almayacağınızı mı söylüyorsunuz Bayan Ece?" diye sordu Hero. Ece'nin kahkahası Jung Min'in içine işlemişti. "Eğer benim kardeşim değilseniz yada kan bağınız yoksa benimle aynı yatakta uyuyamazsınız. Ayrıca Korede tek kardeşim Jun!!" dedi Ece. Resmen çocuğa meydan okuyordu.
"Sizinle anlaşacağımıza eminim Ece. İlerde .... Garson şarap lütfen!" dedi Hero. Jun g Min ona şarap doldururken Hero dediklerinin devamını getirdi. "Belki ilerdi benim karım olursunuz...." dedi. Jung Min dona kalmıştı. Şarap bardaktan taştı ve biraz Hero'nun kucağına döküldü. Hero ayağa sıçrarken Ece topuklu ayakkabılarını çıkardı. Ve Jung Min'i dürtttü. Jung Min ona dönünce ece elindeki sivri topuklu ayakkabıyı avucuna vurmaya devam ediyordu.
"Kaçmak için yaklaşık on saniyen var." diye bağırdı Ece. Jung Min koşmaya başlasa da artık çok geçti. Ece sırtının ortasına topuklu yakkabıyı atmış ve tam isabet ettirmişti.

Vayy bee süper olmuş Maalesef yatağınızı ısıtacak başka bir bayan bulmanız gerekecek Hero'cuk. Çünkü evlenmeden hiç bir Türk kızı bekaretini başka bir erkeğe vermez. Namuslu kadınlarız biz. Ama bizim eşlerimiz şanslıdır. Biz adamımızı sever , ona zevkler yaşatır. Kucağına en az üç çocuk koyarız .... Bizden daha doğurgan bir ırk bulamazsınız. Yani isteseniz bile beni yatağa atmak için benimle evlenmeli ve parmağıma bir yüzük takmalısınız..." diye lafı yapıştırmıştı Ece.
"Doğurgan bir Türk kızı.... İlginç. Yani sizinle evlenemeden beni yatağanıza almayacağınızı mı söylüyorsunuz Bayan Ece? burda çok güldüm

Bölüm 4

Hero Ece'yi bırakırken elllerinden tutmuş , ve ellerinden öpmüştü.
"Güzel bayan yarın benimle tekrar dışarı çıkar mısınız?" diye sordu. Ece gülümsedi. "Maalesef yarın bu evi temizlemem gerek. Jung Min çok pis biri. Ve ben kir görünce deli oluyorum!" dedi . Hero güldü. "Mükemmel bir bayansınız Bayan Ece." dedi. O an kapı açıldı. Deli gibi gülümseyen Jun Ece'yi içeri doğru çekti. "Çok teşekkür ederim Hero kardeşime baktığın için. Şimdi Gidebilirsin!!" Sonu çok ağır olmuştu. Hero Jun'un kıskandığının farkındaydı.
"Yarın akşam görüşmek üzere Ece. Ne kadar temizlik yapsanızda gelceğim!" dedi ve gitti. Jun Ece'yi içeri soktu. Ece şaşırmıştı. Gülümsedi. "Jun'un yanağından öpüp yukarı kaçtı. Jun Saeng kyu ve Hyun bu gece eğlenceye gideceklerdi. Ece güldü. Jung Min'le yalnız kalacağına pek mutlu olmasa da bütün gece kitap okumak istiyordu zaten.

Jung Min ortalarda gözükmüyordu. Ev güvenliğiydi. Jun evin çevresinde iki aygır gibi koruma bırakıp gitmişti.
Ece jun'la paylaştığı odaya çıktı. İki gündür okumadığı kitaba devam ederken yakın gözlüğünü takmıştı. Bazen yakını net görümiyordu. Beyaz geceliği teninde hoş bir iz bırakırken o heyecanlı kitabının keyfini yaşıyordu.
Jung Min'in odanın içine girdiğini fark etmedi tabii. Ya da kapıyı kilitlediğini.Jung Min yarı çıplaktı. Üzerinde sadece kırmızı bir şort vardı. Ece onu daha fark etmemişti. Ece'nin kitabını elinden alıp odanın diğer tarafına fırlattı.
" Ne yapıyorsun Jung Min?" diye bağırdı Ece. Kitap okurken rahatsız edilmek onu lise 2'den beri çok rahatsız etmeye başlamıştı.
"Onunla birlikte olmayacaksın!" diye bağırdı Jung Min. Ece şaşırıp kalmıştı. Jung Min kıskançlık ateşiyle yanıyordu. Ece'yi ayağa kaldırdı Jung Min ve odadaki ikinci yatağa attı. O yatak Jun'un tüm oyuncaklarının bulunduğu yataktı. Ece bu yatağa bayılmıştı.
Jung Min Ece'yi yatağa yatırmış ve üzerine çıkmıştı. Ece'nin bacaklarını ellerken Jung Min artık Jung Min olmaktan çıkmıştı. O yemekten beri tek istediği Ece'ydi. Kudurmuştu. Ondan nefret ederken onu istediği fark etmek onu çıldırtmıştı.
"Jung Min!!" diye çığlık attı Ece. Jung Min Yüzünü onun yanağana sürttü.
"Onunla olamazsın buna izin veremem. Vermem!!" diye fısıldadı.
Ece onu üzerinden titmeye çalışada Jung Min çok ağırdı. İçmişti. Jung Min ece'nin bacaklarını okşarken Jung Min güldü. "Taze bir bakiresin. Ve tamamen bana aitsin. Kardeşin şimdi gece kuluplerinde eğlenirken sen benim olacaksın!" dedi Jung Min. gerçekten gözü dönmüştü.
Ece'yi zorla öpmeye başladığında Ece şaşkınlıkla inledi. Onu bir kuvvet üzerinden itti. Jung Min onun dudaklarına dokunmuştu. Ece'nin. Bu kabul edilemezdi. Jung Min Ece'nin ilk öpücüğünü çalmıştı. Ayrıca ona sahip olmaya çalışmıştı. Jung Min yere yuvarlanırken Ece banyoya saklandı. Kapıyı kilitledi.
"Neden onunlasın ha?? Neden? Neden? Ben dururken neden o züppe? Neden Ece? Kardeşimden dolayı seni kıskandım. Ama güzelliğinin farkında değilim mi sandın? Sen o kadar mükemmelsin ki Ece.. Senin üzerine köpeği salmak istememiştim . Ama o gece Jun'u çok kıskanmıştım. O sana sahipti. Senin abin gibi davranıyordu. Sana sahipti Ece. Ama ben sahip değildim. Seni istiyorum sadece. Yatağımda yanımda herşeyimde seni istiyorum. O pislik seni yatağa atmayı düşünce onu defalarca öldürmek istedimmm!!!" diye bağırdı Jung Min. Ece bunu fark etmemişti işte.
Jung Min o geldiğinden beri bir düşmanmış gibi davranmıştı Ece'ye. Ece'yi istediği hiç aklına gelmemişti. "Odadan defol Jung Min! Git !Şimdi seni görmek istemiyorum.!" diye bağırdı. "Ece yalvarırım çık dışarı diye bir ses duydu Ece. Dışarı çıktığında Jung Min yatağın kenarında ağlıyordu.
Ece'nin de gözleri yaşarmıştı.
"Sana güvenemem. Kimseye güvenmem ben Jung Min. Eğer benim kardeşim değilsen yada aramızda kan bağı yoksa kimseye güüvenmem!!" dedi Ece. Ve Jung Min'in banyo önüne bıraktığı anataharı alıp dışarı çıktı. Üzerine kalın bir pardösü giydi. Hyun'un du bu. Ayakkabılarını giyip dışarı çıktı. Hızla bir taksi çağırdı. Yanına para almamıştı Ama Hero'dan rica edebilirdi. éHero'nun ona gitmeden verdiği adresi şöföre uzattı.
Hero'ya vardığında Ece güven hissi ile ağlamaya başladı.
"Ece ne oldu?" diye korkuyla sordu Hero. "Teksi parasını öder misin? Para almadan çıktım yanıma. " dedi. Hero taksi parasını ödeyip onu içeri davet etti. Micky , U-know, Xiah ve Max bir masada kart oynuyorlardı.
"Ece iyi misin?" diye sordu tekrar Hero. "Artık orada kalamam Hero. Kalamam. Jung Min kafayı yemiş gibiydi. Bana saldırdı. Beni öpmeye çalıştı. Allahtan banyoya saklandım. Sonrada orada durup ağladı. Onun hiç bana aşık olacağı aklıma gelmemişti." dedi Ece.
Hero ona sarıldı. "Burada kalırsın! Hem Hyun'la konuşurum. Saeng ve Jun'da senin bu isteğini anlar!"" dedi. Hero öfkelense bile bunu göstermiyordu. Diğer üyeler onunla tanıştılatr!

hero ya snr oldm nrdn bldn onu ya ama çk gzl olmş ellrn e sğlık hrzmnki gibi yni blm en kısa zmnda yaza blirsin

çok güzel olmuş ellerine sağlık 5. blümü sabırsızlıkla bekliyorum.

o-o jung minmiydi?
jung min nasıl öyle davranmış olabilir?
hero!!!!tabii buldun gzüelim kızı sahiplen dimi
yeni bölümü bekliyorum canım

Yani diyecek bişey bulamıyorum süperrrrr olmuş yaa ha bide çok hızlı yazıyorsun bu da gözümden kaçmadı yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum

Bölüm 5

Hero Kucağında Ece'yle beraber uyurken çok huzurluydu. Ona ne kadar da çabuk aşık olmuştu. Jung Min gibi o da Ece'yi istiyordu. Tüm arkadaşları onu sevmişlerdi. Ece zaten sevilmek için doğmuştu. Birden Hero'yu ateş bastı. Yavaşça yataktan çıkıp balkona çıktı. Diğeri çoktan uyumuşlardı.

Jun'u aramamışlardı. Büyük ihtimalle Jun delirmiştir diye telefonuna sarıldı Hero. Jun tek çalışta açmıştı.
"Alo?"
"Jun benim Hero. Ece benim yanımda lütfen merak etme!" dedi Hero. Bu iyice Jun'u deli etti. "Kız kardeşimin senin evinde ne işi var?" diye sordu bağırarak.
Hero alayla güldü." jung Min'e sor. Ece'yi öpmeye kalkmış. Ece'ye sahip olmaya kalkışınca Ece yanıma kaçmış. Hyun pardesüsü yanındaydı. Üzerinde sadece bir ceket ve gecelikle kaçmış. Jung Min'i ister sen uyar ister ben. Eğer bir daha Ece'ye değmeye kalkarsa onun ölümü olurum." dedi Hero. Siniri yeni yeni çıkıyordu işte. "Jung Min mi emin misin?" diye sordu Jun kısık sesle. "Ece öyle dedi. Şimdi uyuyor.Yarın kahvaltı ettikten sonra yanına getiririm!!" dedi Hero ve telefonu kapattı.
Jun artık emindi Jung Min ölümününe susamıştı. Onun üzerine doğru yürüdü. "Şerefsiz!!" diye mırıldandı. Jung Min onun gözlerine baktı.
"Ne olmuş Jun? Ece nerdeymiş?" diye sordu Saeng. "Jung Min Ece'ye saldırmış. Demek o yüzden oyuncaklarımın sırası bozuktu. Demek o yüzden Hyun'un pardesösü kayıptı.... Ona saldırdığına inanamıyorum Jung Min! Ece şimdi güvenli bir yerde olduğu için şanslısın yoksa hayatının dayağını benden yemiştin Jung Min!" dedi Jun. Diğeri şaşkına dönmüştü.
"Ona saldırdın mı?" diye sordu Hyun.
"Elimde değildi. Çok içmiştim. O da o kadar güzeldi ki.... Jun kendimi engelleyemedim. Ece'yi istiyorum. Ona sahip olmak istiyorum. Onu delilercesine kıskanmaya başladım. Onu çok kıskanıyorum!" dedi Jung Min
Hyun güldü.
"Avı kaybettin Jung Min bu gecelik geyik Hero'nun ......" dedi.

Woww bune hız ama süper olmuş ya Avı kaybettin Jung Min bu gecelik geyik Hero'nun kısmına bittim yeni bölüm yok mu? Jungggg seni böyle dövcem :D

Anam neler olmuş burda beni haberim yok Jung Min oppa ne ettin sen yeni bölüm çabucak gelsin inşallah canım ellerine sağlık

ellerine sağlık canım çok teşekkür ederim hikaye çok çabuk ilerliyor sabırsızlıkla devamını bekliyorum

Bölüm 6

Ece Hero'yla kahvaltı yaparken telefonunun çalmasıyla şaşırdı. Allahtan o gece yanına telefon almayı akıl edebilmişti.
Arayan numaraya baktı. Tanımıyordu. Açtı.
"Alo,Ben Ece!" dedi.
Telefonun karşısından gelen ses ECe'yi şoka uğraştı. "Anne?" diye türkçe. Korkuyla söylemişlerdi bunu. Birden ayağa fırladı. "Anne buraya mı geliyorsunuz?......... Bugün ?......... Jun'la benim seni havalimanda karşılamamızı mı istiyorsun?..... Babam gelecek mi peki?...... Hım unutmuşum babamın uçaklardan korktuğunu..... Ne yanına kardeşlerimi de alıyorsun ? .... Ama onların burada ne işi var?..... Jun'u mu özlemişler?..... Türkiye'den buraya uçmaları yorucu olmaz mı anne?..... Tamam Anne öğlen seni alırız!" dedi Ece . Türkçe konuştuğu için Hero bir şey anlamamıştı. Ece yüzünde büyük bir korkuyla sandalyeye geri oturdu.
"Ben Bittim. şimdi gerçekten bittim. Annem geliyor!" diye açıkladı Ece. Hero sevinmişti. "Onunla tanışmak isterim!" dedi. "Üzgünüm ama Hero annemi hiç tanımıyorsun.... O şeytanın Türkiye Ankara şubesidir. Onun eline düştün mü seni mahveder. Babamı mahvediyor. İşin en kötüsü haşarı kardeşlerimde geliyor. Jun onlara bayılıyor. Ama onlardan hiç hoşlanmıyorum. Küçüğü severim ama ortanca tam bir şeytandır. Ailecek kanımızda var kötü düşünme belki de. Ama burada kalamam. Jun'un yanında kalmam lazım. Annem gidene kadar. Annem Jun'a çok güveniyor. Onun iyi biri olduğunu biliyor. Eğer benim Jun'un yanında kalmadığımı duyarsa bana dünyayı dar eder!Saatlerce süren işkenceler!! Tanrım! Lütfen beni lütfen eve bırak Jun. Tüm evi temizlemem ve alışveriş yapamam lazım. Annem akşam üzeri gelecek ama o kadar çok işim var ki....." dedi Ece.
Hero şaşırmıştı.
"Tamam. Üzerine benden bir şeyler al! Seni onlara bırakayım. İki korumam istersen bu günlük sana yardımcı olsunlar?" diye sordu Hero. Ece gülümsedi. "Çok iyi olur. Onları Jung Min konusunda uyar ama... " dedi Ece.
Hero ve Ece daha sonra Hero'nun odasına çıktılar. hero ona gri bir eşortman ile bir bluz verdi. Her ikisi de çok büyük gelsede Ece eşortmanların ve bluzun kollarını ve paçalarını katlamıştı.

Hero ve Ece evden çıktılar. İki koruma Ece'yi herşeyden korumaya hazırdı.
Eve vardıklarında hepsi kahvaltıdaydı. Ece Hızla Jun'a sarıldı. "Annem geliyor. Annem ! Beni özlemiş. Kardeşlerimi de alıp geliyor. Çıldıracağım Jun. Akşam üzeri burada olurlar. O zmana kadar evi temizlemem lazım. Ve alışveriş yapmalıyım. Tanrım Jun. Lütfen bu günlük bir yere gidin akşam üzeri ben sizi arayana kadar yalvarırım." dedi. Jun onun kollarından tuttu. "Zaten bizim dans provamız var. Endişelenme Ece. Hem bende annenle maknae'leri özledim. Kamil'de Tevfik'te çok iyiler... Hem merak etme!!!" dedi Jun. Ama işe yaramazdı. "Tevfik şeytandır Jun unutma bunu. Kesin benimle alay edecektir küçük şeytan!!!Şimdi defolun. Bende evi toplayayım. Ev hiç bu kadar kirli olamaz!" dedi.
Ece korumalarının yardımıyla SS501'leri evden atarken temizliğe girişti. Hero'nun gitmesini bekliyordu ama gitmeyecek olduğunu anlayınca ona baktı. "Eğer temizliğe karışırsan seni mahvederim Hero'cuk. Elimin altında olma!" dedi Hero bir sandalyeye oturup onu izlerken Ece temizliiğe başladı. İlk önce dörtüncü kattaki dans odası... Sonra üyelerin odaları...Sonra salon ve mutfak... Sonra oyun odası...
Ev pırıl pırıl olduğunda Ece derin bir nefes aldı. İlk kez bu kadar büyük bir temizlik yapmıştı. Şekerinin düştüğünü hissetttiğinde Hero ona bir bardak kola uzattı. Ece kolayı içerken yemeğe girişti. Korumalar her istediği bulmuşlardı.
Ece sanki savaşa gidermiş gibi atına binmiş gibi yemek yapıyordu.
Annesi geldiklerini arayarak söylediğinde Ece üzerini değiştirmişti. Siyah bir dar kot pantolon , mor bir gömlek... Saçlarının arasına bir taç... İste hazırdı. Hero'dan direk onay çıkınca. Jun'u aradı. "Jun annen gelmiş Havalimanına geçiyorum ben. Sende oraya gel!" dedi. Hero hızlıca Ece'yi havalimanına vardırırken Ece'nin annesi ve kardeşleri sabırsızlaşıyordu
En sonunda Ece annesiyle kucaklaşabildi. Kardeşleri hemen Hero'su süzmeye başlamışlardı bile.
"Anne bu arkadaşım Hero... Hero buda annem Işın!" diye tanıştırdı Ece. Aralarında tercümanmış gibiydi.
Hero annesinin elini tutarak yavaşça öptü. "Sizinle tanışmak bir zevk Bayan Özuğur!" dedi . Kadın Ece'ye benziyordu. Yüz hatları benzese de saçları boyaydı. Sarışın duran kadın çok genç gösteriyordu. Kardeşleri ise Ece'ye birazcık benziyordu.
Her ikisi de sarışındı. Biri mavi diğeri yeşil gözlüydü. Ece kardeşlerini hemen tanıştırdı. Mavi gözlü olan küçük Kamildi.. Diğeri ise yeşil gözlü olansa Tevfikti. Jun gelene kadar Anne Özuğur sürekli Hero'yu incelemişti.

Jun gelince Işın Özuğur'un gözlerinde bir parıltı belirmişti. "Efendim hoşgeldiniz!" dedi yarım ağız Jun. Azcık Türkçe öğrenmişti. Bayan Özuğur gülümsedi. Jun daha sonra Kamil ve Tevfik'e sarıldı. Jun'un yanında Hyun vardı. Hyun anne Özuğur'u çok hoş karşılamıştı. Hero havalimanında Ece'nin elini öperek ve diğerlerine veda edip gitmişti.
Işın Hanım arabada kızına "Sana çok baktı o yakışıklı genç. Anlaşılan seni beğeniyor!" dedi . Ece kızarırken kardeş Özuğurlar. Jun'la eğlenmeye başlamışlardı.
Eve vardıklarında sanki Jung Min'e bir şeyler olmuştu. Çocuk sanki geçen gece olanları unutmuştu.
Bayan Özuğur'u ve kardeşleri o kadar iyi ağırlamıştı ki Ece şaşkına dönmüştü.
Saeng tüm gece Işın Hanım'ın güzelliğini incelemişti. Kyu'da Işın Hanım'ın giyim tarzını beğenmişti. Jung Min tüm gece Işın Hanıma ve kardeşlere iltifat etmiş ve onlarla eğlenmişti.
Jun'da çok eğleniyordu. En sonunda annesi ve çocuklar uyumak için izin istediler. Ece onlara odalarını gösterirken Işın Hanım gülümsüyordu.
"O yakışıklı çocuğun yanında o sexy karizmatik şey biraz sönük kalıyor Ece.Çocuk çok hoşuma gitti!" dedi Işın Hanım. Ece o an jung Min'in ne planladığını anlamıştı. Annesinden ve kardeşlerinden buruyordu onu. Ece'den vazgeçmemişti. Sadece taktik değiştirmişti.
Ece sinirinden gülümsedi. "Bence de anneciğim dedi.
Ece ailesini yatırdıktan sonra direk Jung Min'in odasına gitti. Türkçe öğrenmeye çalışıyordu. "Amacın bu mu annemi etkilemek mi? Annemden çok korktuğumu farkettin herhalde ...." dedi Ece. Jung Min gülümsedi. "Senden vazgeçmiyeceğim Ece. Bu niyette de değilim zaten. Aklımda büyük bir plan var! Sonunda benim olacaksın!" dedi Jung Min. "Nasıl bu kadar eminsin?" diye sordu Ece.
"Sen kendi ağzınla dedin. Evlenmeden teslim olamayacağını. Bende o zaman seni bu yolla kıstıacağım canım aşkım!!" dedi Jung Min. Ece'nin ağzı açık kalmıştı. "Jung Min çok aptalsın! Ben böyle şeylere kanmam!é dedi. Ama Jung Min güldü. "ama güzel annen kanar sevgili aşkım!" dedi. Ece o an öfkeyle kapıyı çarpıp gitmişti.

sn bu fkrleri nrdn bluyon ya süper en ksa zmnda yaz lütfnn

Yaaaa yeni bölüm yok mu??